Mimari, Sanat

1919’dan Günümüze Bauhaus

Bauhaus denince aklınıza ilk ne geliyor? ”Yapı marketi mi” dediğinizi duyar gibiyim. Ben 20. yüzyıldan günümüze kadar etkili olan sanat akımından bahsetmek istiyorum.

Bauhaus Okulu

İlk olarak 1919 senesinde Almanya’nın Weimar şehrinde kurulan ve hizmete başlayan Bauhaus, sanat ve tasarım okulu olarak hizmetlerini sürdürmektedir. Bauhaus Sanat Akımı okulunun kurucusu Henry Van de Velde’dir. 1919 ile 1925 yılları arasında Weimar’da kurulan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, 1925 ile 1932 yılları arasında Dessau’da, 1932 ile 1933 yıllarında da Berlin’de hizmet vermiştir. 1933 yılında Nazi rejiminin tehditleri nedeniyle kapatılmıştır.

Bauhaus Okulu kapandıktan sonra üyeleri de sürgün edildi ve okulun çoğu hocası, ABD üniversitelerine geçti. 1937’de Chicago’da kurulan “Yeni Bauhaus Okulu” daha sonra ismini Illinois Tasarım Enstitüsü olarak değiştirdi ve günümüze kadar geldi. Böylece 20. yüzyılın en önemli sanat ve mimari hareketlerinden Bauhaus ekolü de kalıcı olmayı başardı.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeni dünyaya yeni bir bakış açısı sunan Bauhaus Sanat Akımı Okulu; endüstri, sanat ve zanaat birleşmesini yaratmaya çalışmıştır. Bu üç birleşimin sağlanması ile en etkili ve en güçlü tasarımların yapılacağını savunan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, çalışmalarını da bu yönde ilerletmeye başlamıştır. Bu sayede Bauhaus Sanat Akımı Okulu’nun modernist çizgisi de oluşmaya başlamıştır.

Bauhaus Sanat Okulu tasarım okullarına yolu düşmüş herkesin aldığı Basic Design 101(Temel Tasarım 101) dersinin de öncüsü olmuştur. Tasarım okullarına yolu düşmeyen arkadaşlarımız içinse ufak bir açıklama yapalım. Temel tasarım bizim için lise hayatından üniversiteye geçerken yaşadığımız en büyük şoklardan biri denebilir. -Güzel sanatlardan gelen arkadaşlarımızı ayrı tutuyorum.- Bir şeyler üretmeyi ve bu ürettiğimiz ürünler için esin kaynağımızı ya da nasıl ürettiğimizi açıklama yolunda bizi oldukça geliştiren uygulamalı bir ders olsa da tasarım felsefesi/ tasarım psikolojisi üzerine de oldukça kendimizi geliştirdiğimiz bir ders.

Bauhaus Okulu öğrencilerine kimseyi taklit etmeden kendi yollarını bulmalarını öğretmeyi amaçlamış ve bir ürün tasarlarken estetik kaygılardan çok onun fonksiyonelliğine odaklanmayı öğretmiştir.

Dessau Bauhaus Okulu

2019 yılında Bauhaus’un 100. yılını kutladık. Bauhaus Okulu’nun Walter Gropius tarafından Dessau’da tasarlanan okulu ise orijinalliği bozulmadan restore edilerek günümüze kadar korunmuş bir yapı. Binanın tasarımı ise hala güncelliğini koruyor. Binaya baktığınızda asla 100 yıllık olduğunu tahmin edemezsiniz. Bina, Bauhaus ekolünden oldukça özel detaylar içeriyor. Kapı kulpları Walter Gropius tarafından, aydınlatma armatürleri ise Marcel Breuer tarafından tasarlanmış. Bina, sahip olduğu geniş cam boşlukları ile dönemindeki yapılar aksine oldukça ferah ve aydınlık. İç mekanlarda ise ekol tarafından üretilen günümüzde de oldukça popüler olan mobilyalar kullanılmış. Dessau’ya gidildiğinde muhakkak gidilmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum.

Bauhaus Sanat Akımı

Bauhaus sanat akımının savaş yıllarından sonra yeni bir tarz oluşması gerektiğini iddia ederek başladığını söylemiştim. Bu oluşacak yeni tarz ise daha fonksiyonel, kalıcı malzemelerden oluşan bir tarz olmalıydı. Bu söylem bizi doğruca modernizme götürüyor. Bütün mimar arkadaşlarımın defalarca duymuş olduğu ”Form, fonksiyonu izler.” Bauhaus ekolüne ait. Okulun kurucularından olan Walter Gropius sanat ve zanaati birleştirmek istiyordu. Ona göre resim, mimarlık, heykeltraşlık ve zanaatkarlık iç içe olmalıydı.

Gropius özellikle mimari yapılarda işlevselliği ve yalınlığı önemsiyordu. Yapıların toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve çevre ile uyumlu olması gerektiğine inanıyordu. Bu sebeple de binalara saydam bir görünüş kazandırarak iç ve dış mekanı birleştirmeyi amaçlıyordu.

Ortaya çıktığı dönemde sanatın rolüne ilişkin tartışmaların merkezi haline gelen Bauhaus terimi de zaman içinde evrildi. Bu yenilikçi sanat akımı okulun öğretilerinden doğan, geometrik dengeye sahip ve net hatları olan sanat eserlerini tarif eder hale geldi.

Bauhaus ekolü yalnızca mimari projeler ve tasarım ürünleriyle değil resimler ve tipografiyle de temsil edildi. De stijl, Konstrüktivizm, Art Nouveau ve Dadaizm gibi sanat akımlarından etkilenen Bauhaus eserlerinde geometrik şekiller, lineer çizgiler, kırmızı, mavi, sarı ve siyah renklerinin canlı birlikteliğini görmek mümkündü. Herbert Bayer, eserleriyle Bauhaus’a tipografik kimliğini kazandıran isim oldu.

Paul Klee ve Wasilly Kandinsky de bu ekoldeki eserleriyle tanınmış kişilerden. Özellikle Wasilly Kandinsky kendi hayat serüveni boyunca resim anlayışındaki gösterdiği değişimle başlı başına bir konu daha -to be continued-.Yaptığı soyutlamalarla bu konuda kendini çok farklı bir noktaya getirmiş bir isim.

Bauhaus’un 100. yılını Kutlamak İçin Oluşturulan Logo Tasarımları

Bauhaus Stilini Günlük Hayatımıza Nasıl Yansıtabiliriz?

  • Basit malzemeler kullanın.
  • Bauhaus stili gün ışığının olabildiğince içeri girmesini destekler. Perdlerinizde de işlevsellikten yana olun, süsten kaçının.
  • Dekorasyonunuzun renk seçiminde uyuma dikkat edin.
  • Basit mobilyalar tercih edin. Az ve öz mobilya kullanın.
  • Fonksiyonellik ön planda olsun. Evinizdeki boş alanları iyi değerlendirin. (örneğin merdiven altı depolamaları)

Kaynakça:

https://www.deutschland.de/tr/topic/kultur/sanat-mimari/deyi-kesfet-bauhaus-ekolunun-gorulebilecegi-yerler

https://www.nef.com.tr/blog/bauhaus-sanat-akimi-tasarimda-cigir-acan-bir-ekol

https://www.oggusto.com/dekorasyon/bauhaus-hakkinda-bilmeniz-gereken-10-sey

Bauhaus 100: Bir Manifesto, Bir Ekol, Bir Okul

https://mimarobot.com/forum/wiki/bauhaus/

Bir Cevap Yazın