8 MART
ABD’nin New York kentinde 1908 yılında 40.000 kadın işçinin daha kısa mesai süresi, eşit işe eşit ücret, daha iyi koşullarda çalışmak, seçme hakkı gibi taleplerini haykırması ile başlayan süreç temelde “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nün ilk kıvılcımı oldu. Bugün Dünya Kadınlar Günü , Dünya Emekçi Kadınlar Günü gibi isimlerle anılan 8 Mart uzun yıllardır kadınlar tarafından coşku ile kutlanıyor.
8 Mart 1857’ de New York ‘ta çoğunluğu tekstil işçilerinden oluşan kadınlar, 16 saatlik uzun ve acımasız çalışma süreleri, düşük ücret, insanlık dışı çalışma koşulları ve sömürü sebebi ile greve başladı. Kadınların bu ayaklanması tüm işçi grupları içinde oldukça sağlam bir dayanışma ortamı oluşturdu. Bu tarihte “Triangle Gömlek Fabrikası”nda meydana gelen yangında 146 kişinin hayatını kaybetmesi ile grevler daha farklı boyutlara ulaştı. Ve işçilerin direnişi gittikçe büyüdü. Hayatını kaybeden 146 kişinin 129’u kadın ve bunların 48’i sendikalıydı. İhmal sonucu hayatını kaybeden bu insanlar işverenlerin yanlış politikalarına ve sömürü düşüncesine karşı direnişin büyümesine neden oldu. 5 Nisan’da 80.000 kişilik bir cenaze yürüyüşü düzenlendi ve bu yürüyüş bir protesto ile birleştirildi.1910 yılında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin 8 Mart tarihinin “Internationaler Frauentag”(Dünya Kadınlar Günü) olarak anılmasını önerdi ve bu öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Türkiye‘de ise ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlansa da daha sonraki yıllarda uzun süre kutlamalara izin verilmedi. Ancak 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresinin yapılması ile daha yaygın ve yığınsal olarak kutlanmaya başlandı.
Belli aralıklarla bu kutlamalara yasaklar getirildi. 12 Eylül döneminde dört yıl süreyle hiçbir kutlamaya izin verilmedi ve 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya devam edildi. Günümüzde hala zaman zaman kutlamalara yönelik yasaklar olsada kadınlar her yıl çoğalarak ve güçlenerek kutlama yapmaya devam ediyor.
Patronlarının tacizine, şirketlerin sömürü politikalarına,her türlü eşitsizliğe maruz kalan kadınlar eşit hak ve özgürlükler adına savaşmaya devam ediyor.Evlerinde birer emekçi olarak hayatını sürdüren ev emekçisi kadınları , erkek şiddetine maruz kalan, “ öz savunma haktır” diye haykıran toplumsal baskılara direnen kadınlarımızı, devlet politikası , hukuk sistemindeki eksiklikler ve ihmal yüzünden kaybettiğimiz tüm kadınlarımızı unutmuyoruz.
Bugün toplumun her kesiminde, yaşadığımız şehrin her noktasında, hayatımızın her alanında yan yana olduğunuz kadınları görün!
Bir kadın dünyayı değiştirebilir. Bir kadın tarihi yeniden yazabilir. Bir kadın bilimde çığır açabilir. Bir kadın yazdıklarıyla ruhunuza dokunabilir. Biz kadınlar her yerdeyiz!
Ve biz kadınlar her geçen gün büyüyerek genişleyen bir halkanın önemli parçalarıyız.
Kadınlar artık daha güçlü cesaretli ve sessiz kalmıyor. Bunlar için tüm zorluklara değer mücadeleye devam! Hiçbir şey değişmiyor diyerek yenik düşenlerden olmayın, değiştirmeye çalışanlardan olun. Güçte umutta biziz!
Münevver Karabulut
Özgecan Aslan
Ceren Özdemir
Şule Çet
Aysun Yıldırım
Helin Palandöken
Emine Bulut
Güleda Cankel …
Ve öldürülen tüm kadınlar için, ekonomik özgürlüğü elinden alınmış tüm kadınlar için , zorla ve baskılarla sindirilmeye çalışılan bütün kadınlar için güç ve umut olacağız.Özgürlüklerimiz, gücümüz, hakkımız için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yaşasın Kadınlar!
Kutlu olsun Dünya Kadınlar Günü !
KEVSER MERVE KARABOĞA