Ana Tanrıça: Kibele (Kybele)
Tarih öncesi çağların ana tanrıçasıdır Kibele. Anadolu’dan doğar ve canlılığı, verimliliği, bereketi simgeler. Kibele, birçok kültürde farklı adlarla anılmaktadır. Anadolu’da ve farklı bölgelerde yaşayan insanların ardında bıraktığı kanıtlarda, sembollerde ve ritüellerde aynı dişi ilahi varlığa taptıkları görülmektedir. İlkel insanların anaerkil düzene göre yaşadığı toplumlarda kadının kutsal sayılması doğurganlığı ile özdeşleşmişti. O, doğurabilen yeni insanlar üretebilen biriydi ve muhtemelen tanrı olmalıydı.
Genelde çok tanrılı dinlerin olduğu tarih öncesi dönemlerde Anadolu’da Ana Tanrıça, dinin kaynağı olmuştu. Çatalhöyük ve Hacılar’da yapılan çalışmalarda Ana Tanrıça figürünün Sümer’den de önce (İ.Ö 6500-700) bir tarihte var olduğu ortaya çıkmıştır.
Çatalhöyük’de bulunan Ana Tanrıça: Kibele
Çatalhöyük’te bulunan yontular, yazılı kaynaklarda anlatılan Ana Tanrıça tasvirini karşılayacak şekildeydi; oturmuş, kalın kalçalı, göbekli, dolgun memeli…
Çatalhöyük’te bulunan kadın figürleri ilahi bir varlığın değil normal kadınların betimlemesi olarak düşünülmüştür. 2002 yılında bulunan, başı kopmuş şişman kadın heykelinin karın kısmında yabani bir tahıl türüne ait olan tohum tanesi görülmüştür. Bu da heykelin Ana tanrıça ile özdeşleşmesini sağlamıştır.

Ana Tanrıça kültü
Kült kelimesinin anlamı insanoğlunun tanrıya ve ilahi varlıklara inancını, bağlılığını ve saygısını göstermek amacıyla yaptığı dini törenler olarak kabul edilir. Anadolu’da bilinen en eski kült merkezi Göbeklitepe’dir.
Ana Tanrıça kültünün temelinde dişi bir ilahi varlığa inanç duyarak ondan bir şeyler beklemek ve adaklar sunmak vardır. Bulunan kalıntılar yerleşik hayata geçmeden önce de Ana Tanrıça’ya saygı duyulduğu ve çeşitli ritüeller yapıldığını göstermektedir. Kibele, bir Ana Tanrıça kültü olarak insanların bereket ve doğum bekledikleri tanrıça olmuştur.
Kibele ve Attis Efsanesi
Ana Tanrıça Kibele’ye dair tek efsane, Hellenistik Devir’de ortaya çıktığını anlatır.
Efsaneye göre Tanrıça Kibele, genç ve yakışıklı bir delikanlıya tutkundur. Delikanlının adı Attis’tir. Delikanlı Midas kralının (Pessinus kralı olarak da geçer) kızı ile evlenmek üzereyken Kibele düğün yerine gelir. Attis’in karşısına dikilir ve onu çıldırtır. Kendi kendini hadım etmesini sağlar. Attis kendi kestiği hayalarından akan kanla toprağı sular, bitkilerin fışkırmasına yol açarak bir çam ağacına dönüşür.
Bu efsane, tapınmanın biçimini de ortaya koymaktadır. Attis’in kendini kurban ettiği gibi Tanrıça’ya kurbanlar sunulmalıydı.
Kaynak:
- Erhat Azra, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitapevi, İstanbul,2020
- Özmen Serher Selin, Anadolu’da Ana Tanrıça Kybele Kültü, Humanitas,2016