Bilgeliğin Acı Meyvesi: Elma
Tarihe, masallara ve mitlere bakıldığında bir meyve olan elmanın çeşitli hikayelerde başrol olduğunu görürüz. Kafka’nın Gregor Samsa’sının ölümüne neden olan elmayla, Adem ve Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan elma aynıdır.
Adem ve Havva’nın Cennetten Kovulmasına Neden Olan Elma
Tarihe bakıldığında insanın elma ile ilk tanışma hikayesinin Adem ve Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan elma olduğunu görürüz. Havva’nın yılan formda karşısına çıkan şeytan ona yasak elmayı tatmaya ikna eder. Havva’da Adem ile bu elmanın tadına bakar. Adem ve Havva’nın elmayı koparttıkları ağaç Bilgi Ağacı’dır (Tree of Knowledge of Good and Evil). Bu ağaca yaklaşmamaları Tanrı tarafından bildirilmiştir. Bu elmanın tadına baktıkları anda çevrelerini görmeye (fark etmeye) kendi çıplaklıklarını, benliklerini anlamaya başlarlar. Bu nedenle de cennetten kovulduklarını öğreniriz. Tüm dini anlatılarda; İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik’te ortak olan bu hikayede yasaklı meyve denilen meyve genellikle elma olarak anlatılır. İslam dininde bu anlatıda öge elma olarak verilmese de halk arasında erkeklerde bulunan ve adı Adem elması olarak bilinen boğazdaki laringeal çıkıntının oluşma sebebinin bu anlatı olduğu kabul edilir.
Sanat Tarihinde Adem ve Havva’yı Tasvir Eden Eserler:
Topkapı Saray Müzesi’nde bulunan, Kalender Paşa’nın, Sultan I. Ahmed için düzenlediği ‘Falname’ adlı eserindeki bu minyatürde Adem ve Havva’nın çıplaklıklarının örtüldüğünü, Havva’nın elinde ve yılanın ağzında bir tutam buğday/ot olduğu görülmektedir. Yukarıda sözü edilen İslam’daki anlatının elma değil anlatımını da bu resim ile görebiliriz.


Michalengelo tarafından yapılmış olan İlk Günah ve Cennetten Kovuluş hikayesi Vatikan Müzeleri’nde bulunan Sistin Şapeli üzerindedir.

Adem ve Havva’ya ayrı ayrı inceleme fırsatı sunan Dürer’in bu eseri Madrid’te bulunan Museo Nacional del Prado’da bulunur. Adem be Havva’nın elinde bir elma tuttukları görülür. Havva’nın uzandığı elmayı bir yılanın da tuttuğu görülür.
Edebiyatta Elma:
Türk edebiyatında en çok kullanılan tasvir biçimlerinden biri de elmadır. Özellikle Aşık ve Divan edebiyatı dönemlerinde sevgilinin yanakları elma olarak kabul edilir. Fakat elma sadece bu şekilde karşımıza çıkmaz. Destanlarda ve halk hikayelerinde elma bolluğun, bereketin, zürriyetin, yaşamın, sağlığın sembolüdür. Çoğu destanda çocuğu olmayan kahramana bir hekim/şaman/bilge tarafından elma yemesi, ziyafet vermesi öğütlenir.
- Türk edebiyatında karşımıza çıkan elma motiflerini şöyle sıralayabilir;
- Hz. Hızır’ın çocuk sahibi olmak isteyenlere elma vermesi
- Halk edebiyatında, hastalıkların tedavisinde elma kullanılması
- Masallarda elma sayesinde güç kazanma ögesi
- Sevgilinin al yanaklarının elmaya benzetilmesi
Dünya edebiyatında ise en bilinen masallardan biri olan Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalının ana ögesi elmadır. Elma ile zehirlenen Pamuk Prenses, gerçek aşkın öpücüğü ile uyanır.
Kafka’nın ünlü romanı olan Dönüşüm’de ana kahraman Gregor Samsa bir elmanın kendisine fırlatılmasıyla derin yaralar açılır, açılan bu derin yaralar kovulma/istenmeme duygusunu pekiştirir ve Samsa bu yara nedeniyle ölür. Buradaki kovulma duygusu Adem ve Havva’nın cennetten kovulmasıyla okunabilir. Yine ünlü bir roman olan Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları”nda elmalarla süslenmiş bir noel ağacı ile karşılaşırız.
Mitolojide Elma
Sanat ve edebiyatta sık kullanılan elma ögesinin mitolojik anlatılarda olmadığı düşünülemez. Mitolojide en bilinen elma hikayesi şüphesiz Paris ve Üç Güzeller’dir. Dionysus ise elma ağacının yaratıcısıdır bu ağacı güzelliği ile nam salmış Aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodit’e hediye eder. Elma Aphrodit’i simgeleyen meyvelerden biridir; erotizm, aşk ve sevgiyi temsil eder. Zeus ve Hera’nın evliliğini kutsamak için doğurganlığı da sembolize eden elma, ana yaratıcı Gaia tarafından Hera’ya altın bir saksı içinde sunulur.

Yunan mitolojisi dışında diğer mitolojik anlatılarda da elma ile karşılaşırız. Cermen mitolojisinde Odin’in karısı Frigg elma ile sembolize edilir ve anneliğin, evliliğin ve doğurganlığın sembolüdür.
Tarihte Elma
Antik Roma’da yapılan şölenlerde yeniden doğuş yumurta ile başlarken, sonsuz yaşamı sembolize eden elma ile bitirildiği bilinir. Antik Yunan’da yeni evlenen çiftlerin evlerine girmeden bir elmayı bölüp birlikte yedikleri ve bunun iki yarımın bir bütünleşmesini tavsir ettiği kabul edilirdi. Gençlerin birbirlerine elma
göndermesi ya da elma atması aşklarını ilan etmesi anlamına geliyordu. Çincede ise elma “p’ing” sözcüğü ile telafuz edilir, bu sözcük biraz farklı telafuz edildiğinde “elma” sözcüğü yerine “barış” sözcüğü ortaya çıkar, aynı zamanda “ping” sözcüğü hastalık anlamında da kullanılır ve bundan dolayı hasta olan kimseye elma hediye götürülmediği bilinir.
Bilim, Teknoloji ve Elma
Isaac Newton’un (1643-1727) Yerçekimi Kanunu’nu bulması elma ağacının altında otururken ve o arada yere bir elmanın düşmesiyle keşfettiği söylenir.

Teknoloji firması Apple’ın ilk logosunda da Isaac Newton’u görürürüz. Daha sonra ise elmanın ısırılmış bir biçimini kullandıklarını görmekteyiz. Genellikle araştırmacılar bu elma logosunu Tree of Knowledge of Good and Evil yani bilgi ağacı ile ilişkilendirir ve bu logo ile Apple’ın Adem ve Havva hikayesinde olduğu gibi elmayı yiyerek görü ve bilgi kazandıklarına işaret ederler.


Kaynak:
Söylencelerde ve Masallarda Elma Sembolü, Cemile AKYILDIZ ERCAN