Bir Düşüşün Anatomisi | Gerçeğin Belirsizliği
Bir Düşüşün Anatomisi (Anatomie d’une chute) üzerine söylenecek çok şey var.
-spoiler içerir-
Yönetmen Justine Triet’in eşi Arthur Harari ile ortaklaşa yazdığı senaryodan çektiği bu eşsiz film, küçük bir ailenin üzerine gölge gibi düşen bir olayı ele alıyor. Bu olay ölümle sonuçlanıyor ve ölüm inceleniyor; kaza mı, intihar mı yoksa cinayet mi olduğu hakkında konuşuluyor. Tabi bu sorgulama ailede yer alan herkesin birey olarak kendiyle muhakemesi ve ilişkilerin sorgulandığı eşsiz bir hikayeye dönüşüyor.

Düştü mü Düşürüldü mü?
Başarılı bir yazar rolünde gördüğümüz Sandra Hüller, kendi adıyla rolünü canlandırıyor.
Sandra eşi Samuel, oğulları (görme engelli -hikayenin odak noktası-) Daniel ve köpekleri Snoop ile Fransa Alpleri’nde bir dağ evinde yaşamaya başlayalı neredeyse 2 yıl olmuştur. Daniel’in görme bozukluğu yaşamasının ardında babasının 4 yaşındayken onu okuldan almayı unutması ve bakıcıyla dönerken yaşadığı bir motosiklet kazası yatıyor. Bu kaza sonucunda yavaş yavaş parçalanan bir aile ve babanın vicdan azabına tanık oluyoruz.
Mahkemeden Dünyaya Bakış
Cannes’da büyük ödül Altın Palmiye’yi ve 96. Akademi Ödülleri’nde de en iyi orijinal senaryo Oscarı’nı kazanan Bir Düşüşün Anatomisi, klasik bir mahkeme filmi gibi gözükse de arkasında harika bir hikaye yatıyor.

Triet film ile ilgili yaptığı bir röportajda filmin ilhamını Otto Preminger’ın “Bir Cinayetin Anatomisi” adı eserinden aldığını hatta Bir Cinayetin Anatomisi filmine bir saygı duruşu olarak bile tanımlayabileceğini söylüyor.
Bir mahkeme salonunda olduğunuzu, eşinizin ölümünden sorumlu tutulduğunuzu ve görme engelli oğlunuzun mahkemede izleyiciler arasında olduğunu düşünün. Sandra, ben olsam çoktan ağlamış, bağırmıştım dediğimiz noktada bizi güçlü karakteri ile karşılaşıyor. Filmin ilk anında kahkahalarına tanık olduğumuz Sandra’nın yargılanmasını izlerken, filmin seyircisi de mahkeme salonundaki jürilerden biri oluyor. Sorulan soru şu; Sandra eşi Samuel’i gerçekten öldürdü mü yoksa Samuel düştü mü?
Samuel’in ölümünün aydınlatılması konusunda savcılık yeniden canlandırma, tanık toplama, ses kayıtları inceleme gibi birçok adım atıyor. Atılan her adımda ve mahkemeye sunulan her delilde bir ölümün aydınlatılma hikayesinin yanı sıra bir ilişkinin de anatomisinin çıkarıldığını görüyoruz.
Bir İlişkinin Anatomisi
İlişkiler kimi zaman inişli çıkışlı olabilir. Kişilerin ilişkileri dışında yaşadıkları hayat; kariyerleri, ebeveyn ilişkileri, çocuklarıyla olan ilişkiler, sosyal hayatları gibi birçok etmen ilişkiye yansıyabilmektedir. Hal böyle olunca ilişkilerin hararetlendiği dönemlere tanık olmak kaçınılmaz hale gelir.
Bir Düşüşün Anatomisi filminde güzel bir ilişkiye sahip olduğu düşünülen çiftin çocukları 4 yaşındayken geçirdiği kaza hem ilişkilerinin psikolojisini hem de kendi psikolojilerini oldukça etkiliyor. Bu noktada Sandra’nın çocuğunun görmeyen biri gibi değil normal bir çocuk olarak kabul ettiğini söylemesi ve bu nedenle çocuğun yaşadığı kazayı daha çabuk atlattığını; Samuel’in ise kazadan kendisini sorumlu tuttuğunu -Psikologuna Sandra’nın da onu sorumlu tuttuğunu anlatıyor- vicdan azabı çektiğini, çocuğunun görmeyen gözleri olduğunu görüyoruz.
-Sameul bu kaza sonrasında yaşadıkları nedeniyle çok sevdiği yazarlığı bırakıyor ve Daniel’e evde eğitim vererek öğretmenlik yapmaya başlıyor. Sandra ise başarılı bir yazar-
Filmde Sandra’nın eşini tek gecelik bir ilişkiyle aldattığını öğreniyoruz. Öğrendiğimiz bir başka detay ise Samuel’in intihara kalkışması. Sandra, Samuel’i bir sabah yerde baygın halde bulduğunu, yerde kusmuğunun olduğunu ve kusmukta da birçok ilaç olduğunu söylüyor. Tabi bu olayda da tanık yok.
Cinsel Tercihler Suç Nedeni mi?
Sandra’nın mahkemede yargılanırken savcılığın mahkeme heyetine sunduğu deliller arasında bir aldatma hikayesi de bulunuyor. Sandra’nın vurgulanan biseksüel kimliği ve yaşadığı evlilik dışı ilişkinin potansiyel bir suç unsuru olarak kabul edildiğini, normatif ahlak kurallarına göre katilliğe yaklaştırdığını görüyoruz.
Vicdanın İzleri
Filmin başrollerinden biri olan Milo Machado-Graner, Daniel rolüyle karşımıza çıkıyor. Yetenekli ve zeki fakat görme engelli bir çocuğu canlandırdığı filmde eşsiz bir performans sergiliyor.

Daniel, görme bozukluğuna sahip olmasına rağmen oldukça gelişmiş işitme duyusu ve dokunarak birçok işini halledebiliyor. Annesinin tanımıyla Daniel, normal bir çocuk ne yapabilirse onu yapabilir durumda ve film boyunca bir engeli olduğunu anlamak neredeyse imkansız – eşsiz piyano yeteneğini de unutmamak lazım-
Babasıyla olan ilişkisinin daha yakın olduğu varsayılıyor çünkü baba onunla birebir ilgilenirken anne çalışıyor. Filmin en etkileyici yanını son 20 dakikada yaşıyoruz.
Bir Düşüşün Anatomisi En İyi Senaryo Ödülü
Film Oscar’dan en iyi senaryo ödülünü aldı. Suç ve polisiye hikaye sevenlerin tanıdık olmadığı bir olay örgüsü ile karşılaştığımız bu filmde ince bir psikolojik anatomi söz konusu bu da filmin senaryosunun ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. Senaryonun güzel olması, mahkeme sahnelerine izleyicinin de dahil edilmesi, harika oyunculuklar ve birçok unsur olsa da seyirci; suç/suçlu/mahkeme filmlerinden farklı ve karakterin mahkemede suçunun yanı sıra iç muhakeme de yapması farkını bu filmde bulamıyor.