Bir Kısacık Film: Plastik Rüya
Merve Bozcu yönetmenliğindeki 2021 yapımı kısa film Plastik Rüya ‘nın başrollerinde Nihal Yalçın, Salih Bademci ve Tuğrul Tülek yer alıyor.

Estetik kaygılar yaşayan Belma’nın yaşadıklarını anlatan bu kısa film, günümüzdeki estetik algısına bir eleştiri getiriyor. Kendimize yabancılaşıp herkes gibi olmaya başladığımız günlerde fiziksel olarak değişimimizi sağlayan şeylerin biri de botoks ve estetik. Elbette herkes kendi vücuduna istediğini yaptırabilir fakat herkesin aynılaşması doğru mu? Filmin yönetmeni ve senaristi olan Merve Bozcu Plastik Rüya’nın ortaya çıkışını Sanatokur‘a verdiği röportajda şöyle anlatıyor
“Benim 30 yaş bunalımım sonucunda ortaya çıktı : ) . Hayatımın hiçbir döneminde yaşın önemine inanmadım ve her yaşın ayrı güzelliğini olduğunu savundum ta ki ben 30’a girene kadar. Hayatımda her şeyin değiştiği bir zamandı ve bir şeylere ayak uydurmaya çalışırken eski enerjimi kaybettiğimi hissettim. Aynaya baktığımda bedenimi, yüzümü olduğum gibi kabullenmekte zorlandım ve bir gün botoks, dolgu, estetik ameliyat gibi şeyleri araştırırken yakaladım kendimi. Araştırdıkça fark ettim ki, bu kendinden memnun olmama hali birden ortaya çıkmıyor. Bir sektör var, o sektörün içerisinde katı kurallar var, gün sonunda size nasıl görünürseniz “güzel”, “çekici”, “alımlı”, “istenilen” biri olacağınızı söylüyor ama o bedenle/yüzle mutlu olup olmayacağınızla ilgilenmiyor. Bu noktada ben hem kendime çok sinirlendim bu tuzağa düştüğüm için, hem de zaten hayatta bir sürü saçma durumla uğraşmak zorunda kalan kadınların üzerinde sürekli “güzel” ve “bakımlı” olmalarını isteyen sistemin baskısına sinirlendim. Botoks ve estetiğe karşı biri değilim, kişi gün sonunda nasıl mutlu olacaksa onu yapsın tabii ki ama dışarıdan gelen dayatmalara tahammül edemiyorum. Çok ciddi bir beden politikası yürütülüyor ve zaten kazanmakta zorlandığımız özgüvenimiz bir de buradan darbe alıyor. Aslında önemli olan şeyin iç enerjimiz, düşüncelerimiz, hayallerimiz olduğu unutturuluyor. Eyleyen bir insan değil bakılan bir nesneye dönüştürülmeye çalışılıyoruz. Bunları düşünüp sinirlenip Plastik Rüya’yı yazdım.”

20 dakikada hem üzüldüğümüz filmin sonuna doğru oh be dediğimiz bir film olmuş Plastik Rüya. Yaşlanmanın doğal bir şey oluşu günümüz sosyal medyasında çok da kabul edilebilen bir şey değil. Bu da kendimizi sevmemizin önünde büyük bir engel oluyor. Elbette kendimizi güzel ve kusursuz bir burunla sevebiliriz, elbette asla kırışıklık olmayan bir yüz isteriz ve elbette o çok beğendiğimiz elbiseye girmek için fiziğimizi değiştirmeye çalışabiliriz ama bunu sırf kendimiz için yapmalıyız. Herkes burnunu yaptırıyor, botokos çok yaygın ya da sadece fotoğraflarda güzel çıkmak için yapılmamalı. Kendini her halinle sevmeyi öğrenmek gerek…