Heykel, Sanat

Çağın Ötesinde Bir Heykeltıraş: Camille Claudel

Bugün sizlere çağının ötesinde bir heykeltıraş olarak anılan Camille Claudel ile ilgili bilgi vermek istiyorum.

Camille’nin babası bir bankacı, annesi varlıklı bir Katolik ailenin kızıydı. Erkek kardeşi ve gelecekte tek destekçisi olacak Paul Claudel ise bir oyun yazarı, şair ve diplomattı. Fransa’da 1864 yılında doğan ve sanatının altın çağlarında değeri bilinmeyen Camille, 20. yüzyılda gerçek anlamda tanındı. Eserlerinin objektif olarak değerlendirilmesi yaşadığı erkek egemen toplumda imkansızdı çünkü o dönemlerde kadınların sanat akademilerinde ders görmesi bile yasaktı. Kadın sanatçılar, resmi dersler almaları yasak olduğu için özel atölyelerde ders almak zorunda kalıyordu. Camille’nin ünlü heykeltıraş Auguste Rodin ile tanışması bu şekilde gerçekleşti (1883). Camille, Rodin’in öğrencisi oldu. Tanıştıklarında Rodin 43, Camille ise henüz 19 yaşındaydı. Rodin’in diğer öğrencileri arasından hızlıca sıyrılan bir hayal gücü ve yeteneğe sahip olan Camille, Rodin’in gözde öğrencisi oldu.

Camille Claudel
Camille Claudel

Rodin ve Camille Claudel

Rodin’in birçok eserinin temelini birlikte attılar ve Claudel, Rodin ve sanatı için vazgeçilmez oldu. Şu an bile Auguste Rodin’in eserleri ‘Camille Öncesi & Camille Sonrası’ olarak ayrılır. Aralarında romantik bir ilişki başlaması ile Camille için zorlu yıllar başladı. Rodin ve Camille ile tanıştığında Rodin’in 20 yıllık bir ilişkisi ve bu ilişkiden bir oğlu vardı. Bazı kaynaklara göre Rodin, evliydi.

Aralarındaki ilişki yıllar geçtikçe soruna dönüşmeye başladı. Sanat camiasında Rodin’in eserlerindeki Camille esintisi göze batıyordu. Hatta bazı eleştirmenler bunu bir adım daha ileri götürerek Rodin’in Camille’den ‘biraz fazla’ esinlendiğine değinmeye başlamıştı. Gerçekten de Rodin’in en önemli eserlerinde Camille’nin izleri vardı. Rodin’in ünlü ‘Cehennem Kapıları’ eserini Rodin ve Camille birlikte yapmıştı ancak hiçbir zaman Camille’nin adı bu eserle tam olarak anılmadı. Rodin ve Camille’nin arasında adı konulmamış bir rekabet başladı. Zaten ilişki konularında adından iyi bahsedilmeyen Rodin için bu gizli rekabet bir hırsa dönüştü.

Aguste Rodin, Cehennem Kapıları (The Gates of Hell)

Camille ise annesinin bu ilişkiyi onaylamamasından dolayı evinden ayrıldı. Kendi adını duyurmaya çalışırken Rodin’in gölgesinde kalıyor ve bebeğini de kaybetmesinin ardından zorlu bir süreçten geçiyordu. Camille, Rodin’i defalarca terk etti ancak tekrar barıştılar. Bu süreç bu şekilde devam etti. Ta ki 1889 yılında Camille, Rodin’i son kez ve tamamen terk edene kadar.

Camille Claudel , The Waltzs
Camille Claudel, The Waltzs

Camille, bu ayrılıktan sonra tek başına bir sanatçı olarak ayakta durmaya çalıştı. Sanat hayatının en iyi eserlerini Rodin’den ayrıldıktan sonra ortaya çıkardı ancak Rodin’den ayrı yaptığı çalışmalar reddedildi ve toplum tarafından ayıplandı. Auguste Rodin’in yaptığı eserler övülmeye devam edilirken hiçbir zaman özel hayatı kariyerini engellemedi. Ancak sanat çevreleri Camille’ye sırtını dönerek tek başına yaptığı eserlerini kabul etmedi. Tek destekçisi olan erkek kardeşinin Çin’deydi. Toplumun her alanında yalnızlaş(tırıl)an Camille bir gece eserlerinin büyük çoğunluğunu yok etti.

Bu olaydan sonra 1913 yılında bir ruh hastalıkları hastanesine kapatıldı. Bazı kaynaklara göre Camille’nin hastaneye kapatılması annesi ve Rodin’in birlikte aldığı karardı. Bu hastanede sadece erkek kardeşi Paul ile mektuplaştı. Mektuplarında, sanatını icra edememesinin verdiği acının yanında akıl hastanesine kapatılmasının sorumlusunun Rodin olduğunu düşündüğünü birden fazla kez belirtti. Hastanede kaldığı yıllar boyunca hiç heykel yapma imkanı tanınmadı. Doktorunun ailesine yazdığı mektupta Camille’nin eve dönüp heykel yapması gerekliliğini vurguladığı ancak annesinin bu mektuba cevap vermediği söylenir. Camille Claudel, yatırıldığı hastanede 33 yıl kaldı ve orada 1943 yılında öldü.

Camille Claudel Olgunluk Çağı (The Mature Age)
Camille Claudel, Olgunluk Çağı (The Mature Age)

Yaşadığı onca acının, yalnızlığın, emeğinin sömürülmesinin ardından verdiği tepkileri ‘bir kadının histerisi, deli saçması’ olarak görmek herkes için kolay olmuş olmalı diye düşünüyorum. Camille’nin yaşamı boyunca kadınlara yapılan baskılara katlanmayıp yeteneğini ve adını duyurmak istemesi, ‘erkek mesleği’ olan heykeltıraşlık yapması bir delilik değil de neydi?

Camille’nin hayatından ve eserlerinden bahsederken hala eserlerinin bazılarını kendi yapmış gibi gösterdiği rivayet edilen ve emeğini sömürdüğü kesin olan Auguste Rodin’den bahsetmek istemezdim. Ancak geçmişten günümüze devam eden kadının emeğinden faydalanma, başarısını görmezden gelme, toplum normlarını kadın üzerinde kullanarak menfaat sağlama durumunun sanat dünyasındaki en belirgin örneklerinden biri Camille Claudel’dir.

1988 yılında gösterime giren ve 2 Oscar ödülü adayı olan film ‘Camille Claudel’ sanat çevresi dışında da tanınmasını sağlamıştır.

Kaynakça:
  • Camille Claudel & Rodin: Fateful Encounter, Antoinette le Normand-Romain
  • Camille Claudel/Bir Kadın, Anne Delbee

Diğer yazılarımızı okumak için anasayfayı ziyaret etmeyi unutmayın.

Bir Cevap Yazın