Psikoloji

HAYATIMIZDAKİ YETKELER: ŞEMA TERAPİ NEDİR?

“Çocuklarınız sizin değildir

Onlar, yaşamın kendine duyduğu özlemin kızları ve oğullarıdırlar.

Sizin aracılığınızla gelirler ama sizden değillerdir.

Sizinle birlikte olsalar da size ait olmazlar.

Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil; zira onların kendi düşünceleri vardır.

Sizler yay, çocuklarınız ok; sizin aracılığınızla fırlatılırlar.”

Halil Cibran’ın Ermiş ve Gezgin kitabından bu alıntıyla başlamamızın nedeni hayatımızdaki ilk yetkenin annemizin ve babamızın oluşu.
Çocuklarınız, sizin çocuklarınız değildir onlar Tanrının çocuklarıdır der Cibran. Siz yalnızca birer aracısınız ve işiniz yayı gerip oku en ileriye atmak. Ok en ileriye gitmeli ki, özgür olmalı. Kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Yay işini ne kadar iyi yaparsa ok hedefine o kadar iyi ulaşır. Anne ve babanın görevi yalnızca bu.

Fakat alışık olduğumuz bir benzetme değildir Cibran’ın benzetmesi. Bizler çocuklarımızı “benim” diye sahiplenip, onu özgür bırakmak yerine tutsak ederiz. Çok düşünür, çok üstüne düşer, kötülüklerden uzak olsun diye hata yapmasını engelleriz. Fakat bilmeyiz ki ok asla bu şekilde hedefe ulaşamaz.

Çocuk gözümüz devamlı anne ve babanın neyin iyi neyin kötü olduğunu bize söylemesine endeksli hareket eder. Onay olmadan bir çocukluk geçirmeyiz. Fakat bu onay bize yetkeye karşı sorgulamadan itaat etme alanı yaratır. Anne ve babasının gözüne bakıp neyin doğru neyin yanlış olduğuna bağlı hayat yetişkinlikte de sorgulamadan başka yetkelere endeksli bir hayata yelken açar.
Ok hedefe ulaşmak yerine, yerinde saymaya devam ederken gözden kaçırdığımız bir şeyler vardır.

Adam Phillps Yasak Olmayan Hazlar kitabında şöyle açıklar: Anne çocuğa elma mı portakal mı diye sorduğunda uyumlu çocuk ikisinden birini seçecektir. Uyumlu olmayan çocuk ise bu iki seçenek dışında neyi seçebileceğini düşünür. İtaatkar annesinden o kadar korkar ki onun kabul edeceğinin ötesinde kendine has bir zihni yoktur. Çocuk ileride ya elma ya da portakal seven bir insan olacaktır. Uyumsuz çocuk seçeneklerini genişletir. Uyumlu olan aynı şeyden hep daha fazlasını isteyen birine dönüşür.

“Hep aynı şeyden, daha fazla isteyen” bir çocuk mu? Yoksa “seçeneklerini kendi belirleyen, hayatta başka şeylerin daha var olduğunu görebilen” bir çocuk mu? Bir şeye bağımlı olan mı, yoksa hayatta yerine ne gelirse gelsin kendinin her zaman seçeneği olacak olan bir çocuk mu?

Basit gibi gözüküyor, fakat ebeveyn olmak en temel ve en tehlikeli yetkelerden bir tanesi. Çocuk büyüyecek, yetişkin olacak, belli bir siyasi otoritenin altında yaşamını sürdürecek. Kitlelerin psikolojisini belirleyen en temel taş o çocuğun nasıl yetiştirdiğiydi.
Hatalı yetiştirme tarzı, yalnızca bir bireyin hayatına mahal olmaz. O bireyin iletişim kurduğu sosyal çevreyi, onun çocuklarını ve kitleyi de etkiler. Birbirine görünmez sicimlerle bağlı insanoğlu buradaki dengeyi asla sorgulamaz. Yetkeler yön verirken insan hayatına, durup sorgulamaya başlamayız.

Fakat sorgulamamıza yardımcı olacak bir tedavi yöntemi var. Şema Terapi.

Şema Odaklı Yaklaşım Şema Alanları

Şemaları, kısaca ve elbette alandan olmayan okuyucuları sıkmayacak şekilde açıklarsak; çocuk ve ergenlikte gelişen, kökleri sağlam – değişmesi zor temel düşüncelerimizdir. Bu düşünce, varsayım, inançlar kısacası şemalar: dünyayı algılamamıza, geleceğe ilişkin algılarımızın şekillenmesine, çevremizle ve kendimizle ilişkiler kurarken adımlarımızı atmamıza sebep olurlar. Çocuklukta ve ergenlikte oluştukları için ayak izi gibi onları takip ederiz ve tam da bu sebeple bize iyi gelebildikleri gibi hayatımızdaki sorunları çözümsüz de bırakabilirler. Kökleri çocuklukta atıldığı için değişmeleri çok zordur fakat şema terapi sayesinde dönüşebilirler.

Şemaların oluşmasında yalnızca çocukluk ve ergenlikte gereksinimlerimizin zedelenmesi, kötü davranıma maruz kalmak değil aynı zamanda iyi şeylerin aşırı verilmesi de var. Yazımızın başlarında bahsettiğimiz gibi ok ileriye atılmalı, fakat “benim” diyerek o kadar çok sarıp sarmalıyoruz ki onları yetişkinlikte nelere maruz kalacaklarını bilmiyoruz. Bu yüzden çocuklarımızda hatalı şemalar oluşturmamak için aynı Cibran’ın şiirsel tanımı gibi “onları serbest bırakmalıyız.”

Güvenli bir bağlanma, gereksinimlerimizi ve duygularımızı korkmadan ifade edebilme, kendiliğindenlik, öz denetim duygusu, elbette hareket özgürlüğünü bize tekrar kazandırır şema terapi. Eklektik bir yaklaşım olduğu için farklı ekollerin birleşiminden oluşur fakat tek bir yönle ayrılır onlardan: yeniden ebeveynlik.

Danışanın hatalı şemalarını düzeltmek için psikolog ve danışan arasında tam olarak yeniden ebeveynlik ilişkisi kurulur.

İlk yetke olan ailemizle ilişkimizi önce felsefi bir gözle daha sonra psikoloji bilimi ile şema terapi ile açıkladık. Okuyucu eğer isterse dizinin devamı için yorum bırakabilir. Sevgiler

KİTAP ÖNERİSİ

Hepsini İstiyorum Hemen İstiyorum / Hasan Alp Karaosmanoğlu

https://www.kitapyurdu.com/kitap/hepsini-istiyorum-hemen-istiyorum/511446.html

KAYNAKÇA

KİTAP

Halil Cibran – Ermiş (2019)

Adam Phillps Yasak Olmayan Hazlar (2020)

VİDEO

https://www.youtube.com/watch?v=z3UhVfeZsT0

Bir Cevap Yazın