Deneme, Fikir

Yazma Sancısı

Korkmak, sadece korkmak…

Siz hiç yazmaktan korktunuz mu?

Eliniz kaleme uzanırken titredi mi?

Aklınız sizinle dalga geçti mi hiç?

Kafanızın içinde sayısız düşünce gürül gürül akarken o suya atlamaktan korktunuz mu?

Kendi kendinize “ha bi gayret bir kere gir; yüz şurada, arınacaksın, geçecek tüm korkuların dersiniz. İçinizde öteki bir ses vardır yaptırmaz size bunu. Cesaretinizi kırmak için türlü oyunlar oynar size. O sese kapılıp gittiğiniz an ele geçirildiğiniz an olur. Kendinize öfkelenir, kendinize kızar, cesaretsizliğinize ağlarsınız. Asıl mutsuzluk böyle başlar. Yazmaya korkarken mutsuz olursunuz. Yazamamaktan ise büyük yıkım duyarsınız. Her defasında iki kere ölürsünüz.

Çok kere vazgeçtim yazmaktan. Korktum, kaçtım ondan. Ben kaçtıkça o yakaladı beni. Tıpkı peşimi hiç bırakmayan sadık bir köpek gibi.  Bana söylemek istediği bir şey vardı. “Yazman lazım. Seni kıvrandıran tüm acılardan, dünyanın tüm pisliğinden ancak yazarak arınacaksın.” diyordu.

Yazmanın bir cehennem olduğunu okumuştum bir yerde. Ben yazamamanın da öyle olduğunu düşünüyorum.

Ve ben bir kere ölmeyi tercih ediyorum.

Bir Cevap Yazın