Mimari, Sanat, Seyahat, Yaşam Tarzı

Likya’nın Başkenti: Patara Antik Kenti

Günümüzden 5 bin yıl kadar önce Xanthos Vadisi’nin güneybatı ucunda bugünkü Ovagelemiş Köyü’nde yer alan Patara Antik Kenti, M.Ö.168 yılında kurulan Likya Birliği’nin ve ardından Roma İmparatorluğu Dönemi’nde M.S. 43’te kurulan Likya Eyaleti’nin başkentliğini yapmış ve kapıları Akdeniz’e açılan önemli bir liman kentidir.

Patara, Xanthos Vadisi’nde denize açılan tek yer olmasından dolayı tarih boyunca önemli bir kent olma özelliğini kaybetmemiştir. Patara’nın tarihi ile ilgili bilinen ilk veriler gezgin tarihçi Herodot’a aittir. Bu verilerde mitolojide müziğin, sanatın ve şiirin tanrısı olarak bilinen Apollon’un Patara’da doğduğu ve buranın Apollon’un kehanet merkezi olduğu söylemektedir. 6. yüzyıl öncesine dair yeterli arkeolojik bilgisi bulunmayan Patara’da 1988 yılında yapılmaya başlanan ve hala devam eden kazılarla birlikte Tunç ve Demir Çağlarına ait olduğu düşünülen çömlek, seramik parçaları, taş balta ve terrakota heykelciği bulunmuştur.

En görkemli yıllarını Roma Dönemi’nde yaşamış olan Patara, Hristiyanlık için de çok önemli kentlerden biridir çünkü günümüzde Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’ın doğduğu ve hayatının önemli bir kısmını geçirdiği yer Patara’dır. Ayrıca Hristiyanlığın yayılmasında büyük rol oynayan Aziz Paul’un da Patara’ya geldiği ve buradan Roma’ya geçtiği bilinmektedir. Patara’nın bu denli gelişmiş bir kent olmasının başlıca sebebi deniz ticaretinde önemli yere sahip olan bir limanının bulunmasıdır. Doğu Akdeniz’de bulunan ve Granarium denilen 3 hububat deposundan biri Patara Limanı’nda bulunmaktadır. Yani Anadolu’dan Roma’ya gidecek olan tahıllar Patara’da saklanır ve buradan gönderilir.

Patara’nın görkemli yılları, Xanthos Çayı ve rüzgârın etkisiyle Patara Limanı’nın kumlarla dolması ve teknelerin yaklaşmakta güçlük çekmesiyle son bulmaya başlamıştır. Ayrıca salgın hastalıklar, savaşlar, depremlerle birlikte Patara Kenti kaderine terk edilmiştir.

Günümüzde antik kent incelemeye gidildiğinde görülecek olan kalıntıların bir bölümü kumların altında kaybolmuş, bir bölümü ise korunmuş olarak çıkarılmıştır. Granarium (Tahıl Deposu), saray, meclis binası, tiyatro, Korinth Tapınağı, Vespasian Hamamı ve Sütunlu Cadde kumlardan korunarak çıkarılmış olan kalıntılardan bazılarıdır.

Ovagelemiş köyünü geçip antik kente ilk adımı attığımız zaman karşımıza Patara’nın sembolü haline gelmiş ve çok iyi korunmuş olan Zafer Takı çıkmaktadır. Bu Zafer Takı’nın dönemin valisi ve onun ailesi adına inşa edildiği bilinmektedir. Ayrıca kentin su ihtiyacını karşılayan kanal sisteminin de bir parçası olması bu yapının önemini arttırmaktadır.

Patara’nın başkent olduğu dönemlerde büyük toplantılara ev sahipliği yapmış olan meclis binası kentteki önemli yapılardan biridir. Meclis binası 2010 yılında TBMM tarafından restore edilmiştir.

Meclis binasının hemen yanında bulunan tiyatronun ise depremle yıkıldığı ve İ.S. 147 yılında yeniden inşa edildiği yazıtlarda görülmektedir. Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış olarak inşa edilen tiyatro, şehre genel olarak hâkim olan bir noktada konumlandırılmıştır.

Patara’nın önemli bir liman kenti olmasında da rol oynayan ve günümüzde bir kısmı sağlam olarak kalmış olan diğer bir yapı Granarium (tahıl ambarı), M.S.2 yüzyıl’da yapılmıştır.

Patara Antik Kenti’nin en önemli yapılarından biri, yaklaşık 2 bin yıl önce Roma İmparatoru Neron tarafından yaptırıldığı bilinen deniz feneridir. Fener “günümüze kadar gelebilmeyi başarmış en eski deniz feneri” unvanına sahiptir. 12 metre yüksekliğinde inşa edilmiş olan fenerin büyük bir kısmı yıkılmış ve zamanla da kumlar altında kalmıştır. Günümüzde ise kıyıdan yaklaşık olarak 500 metre içerde bulunan ve 4,5 metrelik kısmını görebildiğimiz fener için restorasyon çalışmalarının yapılacağı bilinmektedir.

Bildiğiniz gibi 2020 yılı Patara Yılı olarak ilan edilmiştir. Benim de bu sene ağustos ayında ziyaret etme fırsatı bulduğum antik kentte hem restorasyon çalışmaları hem de müze kafe ve çevre düzenleme (otopark, oturma alanı, yürüyüş yolları gibi) çalışmalarının devam etmekte olduğu görülmektedir. Ayrıca antik kent ziyareti yaptıktan sonra denize de girmek isterseniz harika bir deniz ve sahil sizi karşılıyor. Deniz keyfinden sonra gün batımını izlemeyi de çok severim derseniz kum tepelerini de kesinlikle görmelisiniz😊

Yararlanılan kaynaklar

http://www.antalya.gov.tr/2020-patara-yili

https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=PTR01&DistId=PTR

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/patara

https://www.antalyagezirehberi.net/patara-antik-kenti.html

Bir Cevap Yazın